İş Kazaları ve Trafik Kazalarında İşverenin Cezai Sorumluluğu

İş kazalarında iş kazasının meydana gelmesinde işverenin cezai sorumluluğu değerlendirilirken sanıklar hakkında uygulanacak cezai müeyyideler ile birlikte müşteki/mağdur tarafın sorumluluğunun kalktığı haller hakkında mevzuat ve yönetmelik hükümlerine değineceğiz.

İŞ KAZALARINDA CEZAİ SORUMLULUK

 İŞ KAZASININ TANIMI

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3.maddesine göre iş kazası; “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanmıştır.

Bir olayın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için dört unsurun gerçekleşmesi gerekir. Bunlar;

- Kazaya uğrayanın sigortalı olması,

- Sigortalının yer ve zaman itibariyle 5510 sayılı kanunun 13.maddesinde sayılan hususlardan birine göre kazaya uğraması,

- Meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen engelli hale gelmesi,

- Kazada illiyet bağının bulunması gerekmektedir.

İş kazası nedeniyle cezai sorumluluğun kimde olduğunun belirlenmesinde temel kıstas iş sözleşmesinin tarafları olan işveren ile işçi yönünden karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmemelerine göre belirlenmektedir. Uygulamada genellikle kazaya ilişkin bilirkişi raporu alınarak iş kazasına neden olan etkenler araştırılmakta ve bu araştırmanın sonucunda kazaya etkisi bulunan kişiler tespit edilmektedir.

GERÇEKLEŞEN İŞ KAZASINDA İŞVEREN VE ŞAHIS SORUMLULUĞU

İŞVERENİN SORUMLULUĞU:

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca işveren, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemlerin alınmasından asli olarak sorumlu olup işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle iş kazası gerçekleşmesi ve iş kazası sonucunda işçinin ölmesi veya yaralanması halinde cezai sorumluluğu bulunmaktadır. 

İŞVEREN DIŞINDAKİ ŞAHIS SORUMLULUĞU:

İşverenin tüzel kişi olması halinde meydana gelen iş kazalarında cezai sorumluluk tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişilere aittir. Bu kişiler tüzel kişinin yetkili organlarında görevli kişiler olabileceği gibi işveren adına ve namına hareket eden yetkili şahıslar da cezai olarak iş kazasından sorumluluk sahibidir.

 

 

İŞ KAZALARINDA VUKU BULAN SUÇ TÜRLERİ

İşçinin ölümü veya yaralanması ile sonuçlanan bir iş kazası, işveren veya diğer ilgililerin iş sağlığı ve güvenliği alanında kendilerine düşen yükümlülüklerine aykırı hareket etmeleri nedeniyle meydana gelmişse bu kişilerin iş kazası nedeniyle cezai sorumluluğu söz konusu olacaktır. Dolayısıyla iş kazası nedeniyle açılan ceza davasında, işveren veya diğer ilgililerin cezalandırılabilmesi, ilgili işyerinde iş güvenliği önlemlerinin alınmaması şeklinde ihmali hareketlerinin bulunmasına bağlıdır. Söz konusu ihmali hareketin kasten veya taksirle gerçekleştirilmesi mümkün olmakla birlikte uygulamada genellikle işverenler, iş kazası nedeniyle taksirle öldürme ve taksirle yaralama suçlarından cezalandırılmaktadır.

İŞ KAZASI NEDENİYLE TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA SUÇU

 

-TCK İLGİLİ MADDELERİ;

TCK 85.m.

 

-ŞİKAYETE TABİ OLMAYAN (RE’SEN) SUÇ TÜRÜ

 

-CEZA MÜEYYİDESİ;

2-15 YIL ARASI CEZA UYGULANMAKTADIR.

 

 

 

 

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması veya eksik alınması nedeniyle yaşanan iş kazasının işçinin ölümü ile sonuçlanması halinde işveren, Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesinde düzenlenen taksirle öldürme suçundan cezalandırılacaktır. TCK m.85’e göre; taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde ise kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

İŞ KAZASI NEDENİ İLE TAKSİRLE YARALAMA SUÇU

 

TCK İLGİLİ MADDELERİ; TCK 89.m.

 

ŞİKAYETE TABİ SUÇ TÜRÜ ŞİKAYET SÜRESİ: OLAY ANINDAN İTİBAREN 6 AY (BİLİNÇLİ TAKSİR HALLERİDNE ŞİKAYET ARANMAZ.

 

CEZA MÜEYYİDESİ;

3 AYDAN 1 YILA KADAR HAPİS VEYA ADLİ PARA CEZASI. SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİNDE İSE CEZA YARIM KATINDAN BİR KATINA KADAR ARTTIRILIR.

 

İşçinin yaralanması ile sonuçlanan iş kazalarında ise işveren veya diğer ilgililer, taksirle yaralama suçundan cezalandırılacaktır. TCK m.89/1’e göre; taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılır. TCK’nın 89. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında ise taksirle yaralama fiilinin, duyu veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, vücudunda kemik kırılmasına, yüzünde sabit ize neden olması gibi ağır neticeler ortaya çıkarmasına ilişkin nitelikli halleri düzenlenmiş olup bu hallerde cezanın belirli oranlarda artırılması öngörülmüştür.

 

İş kazası nedeniyle taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olduğundan altı ay içerisinde şikâyette bulunulmazsa bu suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması, dolayısıyla işverenin iş kazası nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırılabilmesi mümkün değildir. Ancak taksirle yaralama suçunun TCK m.89/2-3’de düzenlenen nitelikli hallerinin mevcut olması ve suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

 

 

İŞ KAZALARI İŞVEREN VEYA BAŞKACA ŞAHISLAR TARAFINDAN KASTEN İŞLENEBİLİR Mİ?

Uygulamada genellikle işverenlerin iş kazası nedeniyle cezai sorumluluğu taksirle öldürme ve taksirle yaralama suçlarından kaynaklanmakla birlikte istisnai hallerde kasten öldürme veya kasten yaralama suçlarından da cezalandırılmaları mümkündür. İşveren işyerinde gerçekleşen ölüm veya yaralanma neticesini gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen iş güvenliği konusundaki yükümlülüklerine aykırı hareketlerini sürdürerek neticeye sebebiyet vermişse, yani ortaya çıkan durumu kabullendiği söylenebiliyorsa kastın bir türü olan olası kastla sorumlu olduğuna karar verilebilir.


WhatsApp
Hemen Ara