T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2023/8685
K. 2024/348
T. 16.1.2024
TİCARETİ USULÜNE AYKIRI TERK ETME ALACAKLISINI ZARARA SOKMA MAKSADIYLA MEVCUDU EKSİLTME VE SERMAYE ŞİRKETİNİN İFLASINI İSTEMEME SUÇU ( Borçlu Tarafından Yasal Süresi İçinde Takibe İtiraz Edilmesi Üzerine Takibin Durdurulduğu/Şikayet Tarihi İtibariyle Takibin Kesinleşmediğinin Anlaşıldığı - Şikayet Başvurusunun Henüz Takip Kesinleşmeden Yapıldığından Kovuşturma Şartının Gerçekleşmeyeceği ve Açılan Davaların Düşmesine Karar Verileceği )
İCRA TAKİBİNİN KESİNLEŞMEMESİ ( Borçlu Tarafından Yasal Süresi İçinde Takibe İtiraz Edilmesi Üzerine Takibin Durdurulduğu/Şikayet Tarihi İtibariyle Takibin Kesinleşmediğinin Anlaşıldığı - Şikayet Başvurusunun Henüz Takip Kesinleşmeden Yapıldığından Kovuşturma Şartının Gerçekleşmeyeceği ve Açılan Davaların CMK 223/8. Maddesi Gereğince Düşmesine Karar Verilmesi Gereği )
DÜŞME KARARI ( Borçlu Tarafından Yasal Süresi İçinde Takibe İtiraz Edilmesi Üzerine Takibin Durdurulduğu/Şikayet Tarihi İtibariyle Takibin Kesinleşmediğinin Anlaşıldığı - Şikayet Başvurusunun Henüz Takip Kesinleşmeden Yapıldığından Kovuşturma Şartının Gerçekleşmeyeceği ve Açılan Davaların CMK 223/8. Maddesi Gereğince Düşmesine Karar Verilmesi Gerektiği )
5271/m.223/8
2004/m.337/a,331,345/a
ÖZET: Dava, ticareti usulüne aykırı terk etmek, alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudu eksiltmek ve sermaye şirketinin iflasını istememek suçlarına ilişkindir. Uyuşmazlıkta, şikayete dayanak olan icra takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu ve şikayet tarihi itibariyle takibin kesinleşmediğinin anlaşıldığı ve bu haliyle şikayet başvurusunun henüz takip kesinleşmeden yapıldığı ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davaların CMK'nın 223/8. maddesi gereğince “düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine dair hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-)Sanık ...'in üzerine atılı Ticareti usulüne aykırı terk etmek, Alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudu eksiltmek ve Sermaye şirketinin iflasını istememek suçları yönünden yapılan değerlendirmede;
Mahkemece her ne kadar atılı suçlardan sanığın beraatine dair karar verilmiş ise de;
Sanığın üzerine atılı 2004 Sayılı İİK'nın 337/a, 331 ve 345/a. maddelerine aykırılık suçlarının soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK'nın Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceği,
Somut uyuşmazlıkta, şikayete dayanak olan icra takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 19.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içinde 26.08.2013 tarihinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu ve şikayet tarihi itibariyle takibin kesinleşmediğinin anlaşıldığı ve bu haliyle şikayet başvurusunun henüz takip kesinleşmeden 03.09.2013 tarihinde yapıldığı ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davaların CMK'nın 223/8. maddesi gereğince “düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine dair hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, müşteki vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından 5271 Sayılı CMK'nın 223/8 maddesi uyarınca sanık hakkında açılan davaların ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2-)Sanıklar ... ve ...'ün üzerlerine atılı Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3-)Sanıklar ... ve ...'ün üzerlerine atılı Alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudu eksiltmek suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
4-)Sanıklar ... ve ...'ün üzerlerine atılı Sermaye şirketinin iflasını istememek suçu yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Özel hüküm niteliğinde olan 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesindeki açık düzenleme karşısında, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen suçlarda genel hüküm niteliğindeki 5237 Sayılı TCK'nun 75. maddesinde öngörülen ön ödemenin uygulanamayacağı gözetilmeden, mahkemece İİK'nun 345/a. maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken, atılı suç yönünden yapılan yargılamada ön ödeme önerisinde bulunulup, sanıklar hakkında ön ödeme nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve müşteki vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.